Hadal bölgesi, okyanus yüzeyinden yaklaşık 6 kilometre (4 mil) derinlikte başlayıp, 11 kilometreye (6. 8 mil) kadar inen bir alandır. Bu derinlik, yaklaşık 30 adet Empire State Binası yüksekliğine ya da bir buçuk defa Mount Everest’in yüksekliğine eşdeğerdir. Okyanusun bu karanlık derinliklerinde yaşam son derece zorlu koşullar altında sürmektedir.
Çin’den gelen araştırma ekibi, hadal bölgesinde gerçekleştirdiği 33 dalışta deniz tabanı ve deniz suyu örnekleri toplamıştır. Yapılan analizler sonucunda, 7. 564 mikrop türü tespit edilmiştir ve bu türlerin hemen hemen yüzde 90’ının bilim camiası için yeni olduğu belirlenmiştir.
Araştırmacılara göre, bu çalışma, mikrobiyal ekolojinin uzun süredir araştırılan bir alanını ele almaktadır. Ekibin ifadelerine göre, “Çalışmamız, mikroorganizma topluluklarının özellikle aşırı koşullar altında nasıl şekillendiğini anlamayı amaçlıyor. ”
Hadal bölgesinde yaşam, düşük sıcaklıkların donma noktasına yakın olması, son derece yüksek su basıncı ve kısıtlı besin kaynakları ile son derece zordur. Ancak, tüm bu zorluklara rağmen keşfedilen mikropların çeşitliliği oldukça dikkat çekicidir.
Araştırmalar, mikropların hayatta kalmak için iki ana strateji geliştirdiğini göstermektedir.
Bazı mikroplar, daha basit ve küçük genomlara sahip olup, derinlikte daha verimli bir yaşam sürmek üzere evrimleşmişlerdir. Bu mikroplar, stres koşullarına dayanma yeteneği sağlayan özel enzimlere sahiptir. Diğer mikroplar ise daha büyük genomlara sahip olup, bu durum onlara çevresel baskılara daha iyi adapte olma ve daha geniş bir besin yelpazesinden faydalanma imkânı tanımaktadır.
Araştırmacılar, hadal mikroplarının çeşitliliği ve heterojenliğinin oldukça yüksek olduğunu vurgulamaktadır. Bu çeşitlilik, çevresel koşulların ve hadal bölgesinin ince topografyasının etkisiyle şekillenmektedir. Ayrıca, mikropların okyanusun derinliklerinde belirli yerlerde kümelenerek, birbirleriyle az bir örtüşme göstererek farklı mikroplar karışımları oluşturduğu gözlemlenmiştir.
Derinlik arttıkça, mikropların hayatta kalabilmek için iş birliği yaptığı da tespit edilmiştir. Bu mikroorganizmalar, besinleri paylaşarak ve topluluklarını koruyarak (koruyucu biyofilm oluşturarak) hayatta kalmaya çalışmaktadır.
Araştırma ekibi, elde ettikleri bulguları bilim dünyasının incelemesi için çevrimiçi olarak erişime açmıştır. “Mariana Çukuru Çevresi ve Ekoloji Araştırma (MEER)” projesi kapsamında aşırı koşullarda yaşamın nasıl sürdüğüne dair yeni fırsatlar sağlanmıştır.
Kaynak https://bizdenhaberler64.wordpress.com/2025/03/12/cevre/
RSS