25.04.2025
weather
14°
Yeni Medya Haber Gündem Türkiye'de sıkça yapılan hatalar ortaya çıktı! Deprem anında atılması gereken adımların sırrı doğru pozisyonda yatıyor.

Türkiye'de sıkça yapılan hatalar ortaya çıktı! Deprem anında atılması gereken adımların sırrı doğru pozisyonda yatıyor.

Dün yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul'un Silivri açıklarında gerçekleşti ve Marmara Bölgesi'nde birçok ilde hissedildi. Depremin şiddeti nedeniyle büyük panik yaşanırken, vatandaşlar depreme karşı hazırlıklı olmanın ve doğru davranışları sergilemenin önemini bir kez daha anladılar. Ancak, deprem anında yapılması gerekenler konusunda hala yanlış bilgilere sahip olabiliriz. Deprem sırasında ve sonrasında hayatta kalmayı sağlayacak detaylar nelerdir? Deprem çantası gerçekten gereklidir mi? AKUT Kurucu Başkanı ve Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Ferudun Çelikmen, yaşadığı tecrübeleri ve depremde hayat kurtaran önemli detayları paylaştı.

10 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye'de sıkça yapılan hatalar ortaya çıktı! Deprem anında atılması gereken adımların sırrı doğru pozisyonda yatıyor.

23 Nisan Çarşamba günü saat 12.49'da meydana gelen ve merkez üssü İstanbul'un Silivri ilçesi olan 6,2 büyüklüğündeki deprem çevre illerden de hissedildi. 13 saniye süren ve 17 ilde hissedilen deprem büyük bir panik yarattı.

Ardından en büyüğü 5.9 olan birçok artçı sarsıntı yaşandı.

Alıntı MetniDeprem bölgesinde yaşıyor olmanın bilinciyle, depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor ama sakin kalamıyor, yıllardır öğrendiğimiz yanlış bilgileri uygulamaya çalışıyor ya da panikle doğru bildiğimiz şeyleri de unutuyoruz.

Yaşadığımız bu depremde herhangi bir can kaybı yaşanmadı ancak yüksekten atlama nedeniyle 236 kişi yaralandı.

Bu da bize bir kez daha deprem anında ne yapmamız gerektiği konusunda bilinçlenmemiz gerektiğini hatırlattı.

Yaşadığımız her deprem sonrası uzmanlar çıkışlara koşmanın, balkon veya pencereden atlamanın, asansör kullanmanın ve elektrik düğmelerine dokunmanın büyük risk taşıdığını belirtiyor ama deprem anında duyduklarımızı bildiklerimizi maalesef unutuyoruz.  Ülkemizde çok sayıda fay zonu var ve bu nedenle her an deprem gerçeğiyle yaşıyoruz. Özellikle İstanbul’da beklenen büyük deprem hepimizin korkularını tetikliyor.  BAŞ UCUMUZDA DEPREM ÇANTASI BOYNUMUZDA DÜDÜKHer deprem haberinden sonra deprem çantalarını doldurup baş ucumuza koyuyor, bir iki hafta boynumuzda düdükle yatıyor ancak zaman ilerledikçe düdüğü bir kenara çantayı bir kenara atıyoruz.

Ta ki bir başka deprem ile korkularımız yeniden tetiklenene kadar… Peki, deprem çantası gerçekten hayati bir öneme sahip mi?

Her evde mutlaka deprem çantası bulundurulmalı mı?

Deprem esnasında ve sonrasında hayatta kalmayı sağlayan en önemli detaylar neler?

Yıllardır yurt içi ve yurt dışı ekibiyle birlikte depremlerde 250’ye yakın kişiyi enkaz altından kurtaran AKUT Kurucu Başkanı ve Acil Tıp Uzmanı Doç.

Dr.

Mustafa Ferudun Çelikmen, bugüne kadarki gözlemlerine dayanarak depremlerde enkazda kalmaktan kurtulup da hayatta kalmayı başaran hiç kimsenin yanında deprem çantası olmadığını söyledi. Çelikmen, depremde hayat kurtaran bilgileri Hurriyet.com.tr okurları için aktardı:Yıllardır depreme hazırlıklı olmakla ilgili alınacak önlemler listesinin en başında ‘Evde deprem çantası bulundurmak’ gelir. Öncelikle deprem çantasının mantığına bir göz atmak gerekir.

Deprem çantasının amacı, deprem esnasından binadan çıkamayan ve enkaz altında kalanların hayatta kalmasını sağlamak mıdır yoksa binadan çıktıktan yardım gelene kadar hayatta kalmamızı ve işlerimizi kolaylaştırmak için ihtiyaçlarımızı karşılamak için mi?  SAVAŞ SIRASINDA SIĞINAKTA KALANLAR İÇİN ORTAYA ÇIKMIŞTIÖncelikle deprem çantasının kökeni nedir?

Ne zaman hangi amaçla ortaya çıktı?Çelikmen, bu sorumuza şöyle yanıt verdi:“Deprem çantası, İkinci Dünya Savaşı sırasında Londra’nın bombalanması sırasında metroda sığınakta kalan insanların mama ihtiyacı, haberleşmek için radyo ihtiyacı, beslenmek için konserve, aydınlanmak için ışık, ısınmak için battaniye ihtiyacı nedeniyle ortaya çıktı. İşte bu nedenle sonradan bu deprem çantası rant haline dönüştü.”Deprem çantası ne kadar gerekli? Çantayı evde mi tutmalıyız yoksa araçlarımızda mı saklamalıyız?Çelikmen, binaların yıkıldığı şiddetli depremler sonrasında bina etrafında ve kapalı otoparklarda bulunan araçların çoğunun enkaz altında kaldığını, bunu 6 Şubat depremlerinde bizzat gözlemlediğini, gelecekte yaşanacak yıkıcı depremlerde de durumun farklı olmayacağını söyledi ve ekledi: Yani deprem çantalarını hazırlayıp araçlarda saklamak pek mantıklı değil.

Ayrıca araçta muhafaza ettiğimiz deprem çantasının içindekiler bozulabilir.‘DEPREM ÇANTASI AYAĞINIZDA BİR PRANGADIR’Bir deprem yaşadığımızda amacımızın ilk sarsıntıyı hissettiğimiz andan itibaren sevdiklerimizle birlikte enkaz altında kalmaktan kurtulmak olduğunu söyleyen Çelikmen, bunun için önceden hazırladığımız acil eylem planını uygulamak gerektiğini ancak o esnada deprem çantasının ayağımıza takılan bir pranga gibi olduğunu söyledi.

VALİZ GİBİ ÇANTALARIN KİMSEYE FAYDASI OLMAZDeprem çantalarında pasaport, kıymetli evrak, takı ve mücevher saklama gözlerinin olduğunu, çantadan ziyade koca bir valize dönüşen bu çantaların evde gözümüzün önünde tutulması gerektiğinin söylendiğini ifade eden Çelikmen, Bir sallantı hissettiğimizde çoluğu çocuğu bırakıp o panikle kimse bu çantaya sarılmayacaktır, valiz gibi çantaların kimseye faydası olmaz dedi.Çelikmen sözlerine şöyle devam etti:“Bu bağlamda hazırlanması gereken en önemli şey kocaman valizlere dönüşmüş çantalar değil şarjı dolu bir cep telefonu ve bir pet şişede sudur.

Ayrıca deprem esnasında alacağınız pozisyon deprem çantasında çok daha önemli ve hayat kurtaran bir önlemdir.”YANINIZDA ÇANTA OLSA DAHİ UZANIP ALAMAYABİLİRSİNİZYıllardır depremlerde enkaz altında kalan insanlara müdahale eden ve pek çok insanın hayatını kurtaran bir uzman olan Doç.

Dr.

Mustafa Ferudun Çelikmen’e bugüne kadarki gözlemlerine dayanarak enkazdan kurtulan insanların yanında deprem çantası görüp görmediğini sorduğumda şu cevabı aldım:“Bugüne kadar bir tek kişi bile yanında deprem çantası olduğu için enkazdan kurtarılmadı.

Enkaz altında kalan insanların hareket kabiliyeti çok sınırlıdır ve çoğunlukla kıpırdayamazlar.

Yanında çanta olsa dahi kolunu uzatıp o çantayı alamayabilir.

Bu nedenle asıl işinize yarayacak şey deprem çantası değil, cep telefonu ve sudur diyorum.” 1992 yılından beri afet sonrası çalışmaların içinde bizzat yer alan Çelikmen, sadece deprem özelinde değil her zaman yatağınızın yanına bir pet şişede su koymanızı tavsiye ettiğini bunun hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Gözden Kaçmasın Bitişik yapılar sağlamlığı etkiler mi? İşte en tehlikeli çatlaklar...

Bina güvenliği ile ilgili 5 SORU 5 YANIT Haberi görüntüle ARTIK CEP TELEFONLARIMIZ BİRER DEPREM ÇANTASI GİBİCep telefonlarının her zaman ulaşabilir yerde, yatarken uzanabileceğimiz yerde olması ve her zaman şarjının dolu olmasının böyle durumlarda en önemli şey olduğunu ifade eden Çelikmen, deprem çantaları yerine sadece su ve telefonun deprem sonrasında yeterli olacağını, zaten cep telefonlarımızın birer deprem çantası gibi olduğunu belirtti.Çelikmen cep telefonu şarjlarının dolu olmasına ek olarak mutlaka yanı başımızda dolu bir powerbank ile uyumamız gerektiğini de hatırlattı.

Peki ya her depremden sonra satış patlaması yaşayan düdükler ne kadar işe yarıyor?

Deprem çantalarında bulunan düdük, fener, radyo gibi aletlerin artık cep telefonlarımızın içinde olduğunu, hatta banka kartları yerine uygulamalar üzerinden QR kodu ile paramızı çekebileceğimizi, bu nedenle cep telefonlarımızın birer deprem çantası gibi olduğunu belirten Çelikmen, aynı zamanda cep telefonlarımız sayesinde hem bulunduğumuz konumu atarak yardım talep edebileceğimizi hem de dışarıyla irtibat kurabileceğimizi ama bunun için akıllı telefonlarımızın her sallantıda ulaşılabilir bir mesafede olmasına dikkat etmemiz gerektiğini tekrarladı.

DEPREM ANINDA MASA-SIRA GİBİ EŞYALARIN ALTINA GİRMEK NE KADAR DOĞRU?

Yıllardır bize okullarda, filmlerde deprem anında sıraların masaların altına girmek ya da eşyaların ayak kısmına tutunmak gerektiği öğretildi. Çelikmen ise bunun da bilinen bir yanlış olduğunu, 'Çök-Kapan-Tutun' tekniği olarak bilinen bu hareketin yerine cenin pozisyonunun hayat kurtardığını söyledi.

Bugüne kadar yıkılan bir binada çök-kapan-tutun yöntemi ile kurtulan bir tek vaka görmediğini de belirten Çelikmen, deprem anında bu pozisyonu alan bir kişinin binanın yıkılması durumda en ölümcül darbeyi alabileceğini söyledi ve bu yöntemin neden yıllarca uygulandığını şu sözlerle açıkladı:“Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği, ABD hidrojen bombası patlattığı için vatandaşlarına camdan geçen ama tuğladan geçemeyen gama radyasyonuna karşı cam seviyesinin altında durmayı amaçlayan bu yöntemi öğretmişti. 1950’lerin bilgisi olan bu yöntem maalesef zaman içinde yaygın bir korunma tekniği haline geldi.

Yıkılmayacak binada bu tekniğin kullanılması doğru olabilir ama yıkılan binalarda bu teknik kullanılamaz.

Japonya’da ABD'de mantıklı ve geçerli olabilir çünkü onlar bina yıkılmasın değil, başlarına bir şey düşmesin derdinde.

Fotoğraf: AKUT Kurucu Başkanı ve Acil Tıp Uzmanı, Doç.

Dr.

Mustafa Ferudun ÇelikmenCENİN POZİSYONU NEDEN HAYAT KURTARIYOR?

Depremde en kötü senaryoyu düşündüğümüzde neden enkaz altında cenin pozisyonunda olmak önemli?

Bugüne kadar enkaz altından çıkardığınız kişileri genelde hangi pozisyonda buluyorsunuz?

Bu sorumuza Çelikmen şöyle yanıt verdi:“Bugüne kadar enkaz altından çıkardığımız kişiler hep bu pozisyondaydı, çünkü bu pozisyon hedefi küçülttüğü için hayatta kalma şansını artırır. Çök-kapan-tutun pozisyonunda yaklaşık 1 metre gibi bir alana ihtiyaç vardır.

Sağlam bir eşyanın yanında yere yatıp cenin pozisyonunda uzanmak için ise 40 santimetre kalça yüksekliği gerekli. İşte o 40 santimetre ile 1 metre arasındaki fark hayat kurtarıyor.

Bu nedenle deprem esnasında aldığınız pozisyon bu kadar önemli ve hayati.” Gözden Kaçmasın İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde şiddetli deprem!

AFAD'tan kritik uyarı: Belli büyüklükteki depremler olması muhtemel Haberi görüntüle TEORİK BİLGİ DEĞİL KURTULANLARIN GERÇEĞİYıkım kararı alınan iki binada cansız mankenlerle bu durumu simüle ettiğimizde ezilse bile yok olmayan eşyaların yanında olabildiğince hedef küçültmenin yani cenin pozisyonunun daha koruyucu olduğunu gördük diyen Çelikmen, bina yıkılırsa ve enkaz altında kalınırsa bu şansı iyi kullanmak gerektiğini, yani bu bilginin teorik bir bilgi olmaktan ziyade kurtulanların gerçeği olduğunu sözlerine ekledi.Çelikmen, Ayrıca 6 Şubat depreminde olduğu gibi soğuk havalarda hipotermi riskine karşı da cenin pozisyonu koruyucu bir pozisyondur.

Bebekler küçük oldukları ve içgüdüsel olarak bu pozisyonu aldıkları için yaralanma riskleri azalır ifadelerin kullandı.

NASIL YAŞAM ÜÇGENİ OLUŞTURMALIYIZ?

Peki deprem esnasında nasıl yaşam üçgeni oluşturacağız?

Buzdolabı çamaşır makinesi gibi büyük eşyaların yanına sığınmak doğru mu?

Deprem anında içinde bulunduğumuz bina yıkılsa dahi binayı ayakta tutan kolonlar ve kirişlerin yarattığı boşlukların yaşam üçgeni oluşturduğunu, bunu tıpkı kitabın arasına koyduğumuz kalemin yarattığı boşluğa benzediğini söyleyen Çelikmen, bu yaşam üçgenlerine örnekler verdi:• Yataklarınızın altındaki bazaları kitaplarınızla, nevresimlerinizle, eşyalarınızla doldurun.• Kafanıza düşme ihtimali olan eşyaları duvara sabitleyin.• Altı dolu baza ya da eskinin çeyiz sandıkları gibi eşyalar sağlam eşyalardır.

Bu eşyaların yanına cenin pozisyonunda ulaşabilirsiniz.• Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi eşyalar büyük eşyalardır ve sağlamdır hissiyatı uyandırır.

Ama bu büyük makinelerin içleri boştur, sacdan yapıldığı için incedir.

Bu nedenle deprem anında bu eşyaların yanına çöküp kendinizi korumaya çalışmayın.• Kitaplar betonarme yığıntılara karşı ciddi direnç gösterirler.

Kask ve baret gibi eşyalar her an elimizin altında olmayabilir ama bunlara gerek kalmadan kafanızı kalın kitaplarla koruyabilirsiniz.• Uykusu ağır olanlar ve sarsıntıda uyanamayanlar için özel sismik alarmlar, tavandan sarkan lamba-avizelerin altına balıkçı zili bağlamak, yatağın başucunda bir raf üzerine sallantıda kafanıza düşecek bir plastik bardak içine su koymak, gardırop gibi eşyaların en üst kenarına sarsıntıda düşünce şıngırtı çıkaracak bir kumbara koymak gibi uyandırıcı önlemler işe yarayabilir.

Gözden Kaçmasın Uzmanlar ‘beklenen deprem’de ikiye bölündü...

Bitti mi 7’lik mi geliyor Haberi görüntüle  ARAÇ İÇİNDE UYUMAK YERİNE UYKU TULUMUNDA UYUYUNDün gece çoğu insan tekrar büyük bir deprem olur korkusu ile çadırlarda ya da araçlarının içinde uyudu.

Gece sıcaklıklarının hala düşük olması nedeniyle arabanın klimaları açılıp ısınmaya çalışanlar oluyor.

Bu şekilde uyumanın risklerinden bahseder misiniz?Çelikmen'in araç içerisinde uyuyanları şu sözlerle uyardı:Özellikle fosil yakıtla çalışan araçlarda kapalı otoparklarda araç sürekli ısınma amaçlı çalıştırılırsa karbonmonoksit zehirlenmesi olabilir.

Elektrikli araçların da yine ısınma amaçlı sürekli çalıştırılması durumunda bataryası zayıflar.

En güzeli araçların içinde aile fertleri sayısınca her zaman işe yarayacak -10 konfor derecesine sahip uyku tulumu bulundurup, yaz-kış fark etmeksizin rahatça onun içinde uyumaktır.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/hala-bu-yanlislari-yapiyoruz-depremde-hayat-kurtaran-sey-deprem-cantasi-degil-aldiginiz-pozisyon-42776362

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Uzayda besin üretimi üzerine yapılan araştırmalar hız kesmeden devam ediyor

Uzayda besin üretimi üzerine yapılan araştırmalar hız kesmeden devam ediyor